Kuantum Düşünce Tekniği – 3
29 Ağustos 2024
Kuantum Düşünce Tekniği – 1
29 Ağustos 2024

Kuantum Düşünce Tekniği – 2

Merhaba Sevgili Dostlarım,

Bildiğiniz gibi, SAF FARKINDALIĞA /sıfır Noktası Enerjisine doğru başlattığımız “kutlu yolculuğumuz”; katarımıza istediğimiz katılımı sağlayamadığımız için gecikmişti. Doğrusu büyük bir umutla çıktığımız bu yolculukta istediğimiz katılımı göremedik. Ama NİYETİMİZ kati olduğundan birkaç kişi ile de olsa bu yola çıktık. Umudumuz odur ki yolculuğumuzun ileri safhalarında yeni dostlarımız/yoldaşlarımız bize katılsın. Düşünceleri, deneyimleri, farkındalıkları ve hatta eleştirileri ile akışa katkıda bulunsunlar ve bu ulu ırmağın İRFAN OKYANUSUNA doru yolculuğunu güçlendirsinler.

Değerli dostlarım. KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİKLERİ 1 de; kuantum Düşünce tekniklerinin aslında ne olduğunu, nasıl bir yaklaşımla fark edilebilmeğini tamamen bilimsel yaklaşımlarla, bu öğretinin duayenlerinin görüşlerini esas alarak mümkün olduğunca bilimsel/akademik bir yaklaşımla arz etmeye çalıştım. Ama bundan sonraki akış böyle olmayacak. Zira sizleri BEYİNLERİNİZLE DEĞİL KALPLERİNİZLE DÜŞÜNMEYE davet edeceğim! Evet. Farkında iseniz daha bu terimi okur okumaz çok farklı bir duyguya kapıldınız. Çünkü biz bütün sorunun kaynağını ve çözümünü beyin üzerine yüklemiş, her şeyi o zavallı, 1.450 kg. ağırlığında iki yumruğumuz kadar bir hacme sahip gri maddeden oluşan tabiî ki mucizevî organımıza yüklemişiz. Beyinin gücünü asla inkâr etmiyoruz. Hatta onu tam olarak bilmediğimizi hacmini ve kapasitesini de doğru olarak kullanmadığımızı ve mümkün olduğunca onu da en doğru şekilde nasıl programlayıp da kullanabileceğimizi de yeri ve sırası geldikçe bir NLP trainer ve hipnotist olarak NLP teknikleri ve bilinçaltı programları ile ifade etmeye çalışacağız. Ama asıl farkında olmadığımız ve bilim adamlarının ifadesi ile manyetik gücünün beynimizin 60.000 katı olduğunu bildiğimiz kalbimizin gücünü fark edeceğiz. Son yıllarda birçok bilim insanı tarafından insanlığın dikkatine sunulan DUYGUSAL ZEKÂ, RUHSAL ZEKÂ kavramlarının aslında KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİKLERİNDEN ibaret olduğunu böylelikle; özellikle beynimizin sol lobu ile üzerine inşa ettiğimiz ve MATEMATİK, MUHASEBE, MANTIK, gibi değerlerimize RENKLER, UÇARI HAYALLER, TINILAR, gibi sağ lobumuzun muhteşem bütünlüğünü de katarak KALBE İNMEYİ öğreneceğiz. Bu ifade Matrix eğitimine katılan dostlarım tarafından bilinen mucizevî bir yöntem. Ayrıca bizim; Kuantum Düşünce Teknikleri ile birlikte yürütmeye çalıştığımız ve inancımıza göre temelde bir birinin aynı olan tasavvufi yaklaşımlarla da bu konuyu desteklemeye ve İİNSAN-I KAMİL e giden yolu, o muhteşem IŞIK YOLUNU adımlamaya başlayacağız.

Sevgili Arkadaşlarım, bazılarınız ister istemez şöyle düşünüyor olabilirsiniz. Peki bu yöntemi(leri) öğrenmek bize ne katacak. İzninizle bu sorunun cevabının hemen aklıma geldiği şekilde maddeler halinde yazmaya/arz etmeye çalışayım.

1- Yaşamınızı/hayatınızı kendiniz istediğiniz gibi dizayn edebilecek ve sonuna kadar kontrol altında tutabileceksiniz.

2- Psikanalistlerin, psikosentezcilerin başında olduğu ve dünyanın önde gelen psikiyatr ve psikologlarının yaptığı insanın düşünsel, duygusal, zihinsel ve ruhsal planlarındaki derin katmanlarındaki araştırmalarda ortaya çıkan ve bilim insanlarınca endişe ile karşılanan ve adına ENDİŞE ÇAĞI dedikleri bu zamansal tıkanıklık ve insanın kendi değerlerinden/özelliklerinden uzaklaşarak KENDİNE YABANCILAŞTIĞI bir zamanda çok büyük bir FARKINDALIK kazandıracaktır.

3- Çağımız insanının tatminsizliğini, git gide kendini saran belirsiz/sebepsiz korkularını ve anlamsız panik ve öfkesini fark etmesini ve kontrol altında tutabilmesini sağlayacaktır.

4- Zamanın ve makanın dişlileri arasında sıkışan çağımız insanının; kendi ÖZÜNDE barındırdığı fakat FARKEDEMEDİĞİ huzuru bulmasını sağlayacak; zaman/mekân gibi kavramların dışına çıkabilmeyi öğrenecektir.

5- Bütün bunların ve kişiye özel değerlerinde katılımı ile bu eğitimi alan kişi KENDİNİ BİLME konusunda çok değerli teknikler öğrenecek ve yaşı, cinsiyeti gibi değerleri ne olursa olsun bundan sonraki ömrünü FARKINDA, BİLGECE ve kendi kontrolünde KALİTELİ bir şekilde yaşayabileceği donanımları elde edebilecektir.
Evet, sevgili dostlarım. Yazımızın başında da belirttiğim gibi o zaman biz SIFIR NOKTASI ENERJİSİNE/ SAF FARKINDALIK BOYUTUNA ulaşmış oluyoruz. Tabii ki bu bugünden yarına, birkaç teknik uygulayarak, birkaç kitap okuyarak veya herhangi bir seminere, konferansa katılarak olmuyor. Bu öğretinin de tüm değerler gibi bir disiplini, bir karşılığı var. Zira evrende çokta farkında olmadığımız bir DEĞER YASASI çalışmakta. Hepsinden de öte kesin ve net bir NİYET koyarak adanmak gerekmektedir. Biliniz ki bu yol asırlardır izinde yürünen manevi mihmandarlarımızın, değerli bilim insanlarımızın yolu. Bizlere düşen onların izlerini takip etmek, onların yollarına revan olmak.

Sevgili can dostlarım bu aydınlatma yazısından sonra en kısa zamanda tekniklere geçeceğiz. Ama sizlerden yorumlarınızı ve değerlendirmelerinizi ve kafanıza takılan soruları buradan sormanızı istirham ediyorum. Telefondan değil….

Sevgi, huzur ve ışıkla…